GÜNDEM
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), Türk doğal taşını dünyada bir marka haline getirmek için harekete geçti.
İMİB’den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“İMİB olarak Türk doğal taşını dünyada bir marka haline getirmek için kapsamlı bir çalışma içindeyiz. Projemizin adı ‘Land Of Stone’ yani, ‘Taşın Ana Vatanı’. Biz, bu projeye bu ismi verdik. Çünkü, üzerinde yaşadığımız bu topraklar doğal taş tarihinin başladığı topraklar.
Bu, bizim doğuştan hak ettiğimiz, doğal olarak hak ettiğimiz bir kavram. Bu proje ile Türk doğal taşının tanıtılması çalışmalarında çıtayı çok yükseğe koyacağız. Bu düşünce ile bundan 1 yıl evvel başlattığımız, Türk doğal taşını tüm dünyaya tanıtacak proje için profesyonel ajansların danışmanlığında Ticaret Bakanlığı ile birçok istişare toplantısı gerçekleştirdik. 1 yılı aşkın süredir titizlikle çalıştığımız projemize, devletimizin verdiği en prestijli ve yüksek bütçeli tanıtım desteği olan ‘Turquality’ desteğini de almayı başardık. Türk doğal taşını dünyaya tanıtacak olmak bizlerde büyük bir heyecan yaratıyor.”
KESİNTİSİZ TİCARET HEYETİ
İMİB’in öncüsü olduğu projeye EİB ve BAİB’in de dahil olduğu belirtilen açıklamada, “Projenin arkasında Maden Sektör Kurulu’nun yer almasıyla birlikte sektörümüz adına güzel bir çalışma ortaya çıkacağına yürekten inanıyoruz. Projenin ana amacı sektörümüzü, karar vericiler ile buluşturmak. Ürettiğimiz taşlar mimari projelerde, sanat eserlerinde kullanılıyor. Ancak, ne yazık ki bu projelerin karar verici pozisyonunda olan mimarlar, mimarlık firmaları, yapı sektörü liderleri, sanatçılar, tasarımcılar markamızı tanımıyor.
Sektörümüz sadece ham madde tedarikçisi olarak anılıyor. Biz de bu proje ile ‘Turkish Stones’ markasını gölgeden çıkarıp, zirveye yerleştirmek istiyoruz. Dünyanın en güçlü karar vericileriyle direkt görüşeceğiz. Bundan böyle Japonya’dan Amerika’ya, Avustralya’dan Kanada ve Orta Doğu’ya kadar tüm dünyada yapılması planlanan büyük projelerde Turkish Stones markası güçlü bir tercih olarak yer alacak. Bu proje kesintisiz bir ticari heyet görevi görecek.” ifadeleri kullanıldı.
DÜNYA ÇAPINDA İSİMLERLE ‘TURKISH STONES‘ STANDI
Projenin ilk büyük adımı; uluslararası alanda dünyanın en prestijli mimarlık festivali ‘World Architecture Festival (WAF)’ ile sponsorluk anlaşması imzalanarak atılırken, dünyanın en büyük mimari projelerinin yarıştığı, yapı sektörünün geleceğine yön veren bu festival ile Türk doğal taşının zirveye taşınacağı ifade edildi. Açıklamada, “Bu sponsorluk kapsamında, festivalde ‘Best Use of Stone’ isimli bir de özel ödül verilmesi kararlaştırıldı. Bu ödülü dünya çapında ‘doğal taşı en iyi kullanan’ proje kazanacak.
Hem ödülü kazanan proje hem yarışmaya katılan diğer projeler hem de festivalin tüm tanıtım faaliyetleri ile sosyal medya hesaplarında markamız sürekli temsil edilecek. Bu bağlamda ülkemizdeki önemli karar verici pozisyonda olan mimarlık firmaları ve sanatçılarımızla birlikte bir de danışma kurulu oluşturduk. Bu kurulda yer alan yerli mimarlık firmaları hem kendi faaliyetlerinde hem de tüm uluslararası faaliyetlerde ‘Turkish Stones’ markasına desteklerini verecek ve markanın büyümesine katkı sağlayacak.
Bu ilk adım, bununla da sınırlı kalmayacağız. Venedik Bienali, London Design Week, Guangzhou Design Week, Yapı ve İnşaat Fuarı (BAU) gibi daha birçok büyük organizasyona katılım sağlarken, potansiyel müşterilerimizi de ülkemize getirecek adımları da planlıyoruz. WAF’ı Türkiye’de gerçekleştirmek de büyük planlarımızdan bir tanesi.” denildi.
DANIŞMA KURULU
Projede Turkish Stones markasının dünyaya doğru şekilde tanıtılabilmesi için de çok değerli isimlerden oluşan bir ‘danışma kurulu’ oluşturuldu. Bu kurulda uluslararası alanlarda ülkemizi başarılı projeleri ile temsil eden mimarlar yer aldı. Akademik çalışmalar için de değerli akademisyenlerden oluşan bir bilim kurulu çalışması başladı. Başta, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) olmak üzere; Türkiye’nin saygın üniversiteleri ile ortak projeler için çalışma grubu kuruldu. Türkiye’nin doğal taşını kullanma noktasında ‘karar verici’ pozisyonda olan herkese ulaşacak tanıtım faaliyetleri de tüm hızıyla devam ediyor.
Emre Arolat Mimarlık Yönetici Ortağı Gonca Paşolar: “Bu projenin yanında mimari çalışmalarda taş kullanımı ile ilgili hakemli dergilerde makaleler yazılmalı, konu akademik alana da taşınmalı.”
Murat Tabanlıoğlu: “Projenin ilk adımı olan ‘WAF’ sponsorluğunu çok olumlu buluyorum. Tüm organizasyonların yanında gençlere yönelik projelerde de destek olmayı hedefliyorum. Organizasyonlarda paneller düzenleyerek doğal taşın kullanımına dikkat çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu fikir alışverişleri ile birlikte sektörün taş kullanımı konusunda kendisini geliştirmesi sağlanmalı.”
Koray Yavuzer: “Tüm eserlerimde taş kullanmayı fazlasıyla tercih ediyorum. Meslektaşlarımız da çok güzel projeler yapıyor. Ancak, bunların aynı özenle çekimlerini yapmaya zaman kalmıyor. Bu proje kapsamında özel projelerin kaliteli video ve fotoğraf çekimleri yapılması gerektiğini düşünüyorum.”
Tuğba Yavuzer: “Taşı seçmek projenin en önemli kısımlarından biri. Doğal taş örneklerinin çizim programlarına entegre olabilecek kalitede fotoğraflarının çekilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Kerem Erginoğlu, “Bu proje kapsamında Türk doğal taşları ile birlikte Türk mimarlar da dünyaya tanıtılmalı. Doğal zenginliğimiz kadar insan kaynağı zenginliğimiz de dikkat çekici.”
Mahmut Anlar, “Doğal taşa yönelim son zamanlarda tasarım dünyasında çok fazla arttı. ‘Turkish Stones’ markası kendisini dünyanın önemli tasarım merkezlerinde de tanıtmalı.”
Ali Çalışkan: “Geleceğin mimarı olan öğrencilerin, doğal taş kullanmayı okulda daha etkin öğrenmeleri gerekiyor.”
Sayfa başına git
