İmamoğlu, deprem riskine yönelik olarak ‘kentin dokusunu değiştirecek planlama ve yatırımlar yapacaklarını’ vurguladı.
2009’dan beri yılda iki kez du?zenlenen ve iş dünyası liderleri ve politika yapıcılara yönelik bir etkinlik olan WELT Ekonomi Zirvesi’ne, hu?ku?met yetkilileri, Avrupa Komisyonu u?yeleri ile dijital giris?imcilik ve transformasyon liderleri davet ediliyor. WELT Ekonomik Zirvesi’nin amacı ise ‘Avrupalı CEO’ların, Avrupa hu?ku?metlerinin ve kurumlarının, yaşlı kıtanın geleceg?i hakkındaki daha iyi bilgi sahibi olabilmelerini sag?lamak’ olarak tanımlanıyor.
İmamoğlu, buradaki konuşmasına, “Hepinizi, 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul yerel seçimlerinde, yüzde 54,2 gibi yüksek bir oranla tercihini demokrasi ve özgürlükten yana kullanan 16 milyon İstanbullunun belediye başkanı olarak selamlıyorum” sözleriyle başladı. İstanbul’u, belediye başkanlığı yapmış olmanın verdiği tecrübeyle yönettiğini belirten İmamoğlu, “Belediye başkanlığı öncesinde yaptığım ticaret, restoran zinciri kuruculuğu ve yöneticiliği, futbol takımı yöneticiliği, müteahhitlik gibi işlerden edindiğim tecrübenin bir kenti yönetirken ne kadar faydalı olduğunu bundan önceki belediye başkanlığı deneyiminden de biliyorum” dedi.
En önemli tecrübe kaynaklarından birinin ‘kalecilik’ olduğunu belirten İmamoğlu “Benim ilk büyük tutkum ve hayalim, kaleci olmaktı. Şartlar bu hayalimi gerçekleştirmeme izin vermediyse de ben, her zaman 1 numaralı formayı sırtımda kabul ettim. Kalecilik, insana bütün oyunu görüp okuyabilme fırsatı veren, özel bir pozisyon. Kalecilik temelde gol yememek üzerine kuruludur ve bunun için takım disiplininin, oyun kurgusuna sahip çıkmanın önemini en iyi kaleciler bilir. Ben, İstanbul’u takım kaptanı bir kaleci gibi, ekip halinde, takım ruhuyla yönetiyorum ve öyle yöneteceğim” dedi.
Şeffaflık ve demokratik katılımın, İstanbul’u, İstanbullularla birlikte yönetmelerini sağlayacak iki temel kavram olduğunu belirten İmamoğlu, “İstanbul’da, hayatın her alanıyla ilgili çoğulculuğu ve demokrasiyi geliştirmek için kalıcı yerel demokratik platformlar ve masalar kuruyoruz” dedi.
İstanbul’u bir dünya başkenti haline getirme vizyonuyla hareket ettiklerini de kaydeden İmamoğlu, şöyle devam etti: “İstanbul’un en önemli tarihsel değerlerinden biri de hiç kuşkusuz, toleranstır. Bundan sonra da tolerans bu büyük metropolü tanımlayacak en önemli kavram olacaktır. İstanbul’un tarihsel birikimine sahip çıkmak isteyen herkes tolerans kavramını da sahiplenmek, içselleştirmek ve tabii hayata geçirmek zorundadır.”
İstanbul halkının 23 Haziran seçimlerinde tüm dünyaya ilham olacak bir irade sergilediğini vurgulayan İmamoğlu, “O net iradenin sabahı, ‘İstanbul’un farklı fikirlerin, farklı inançların, farklı kimliklerin bir arada yaşayabildiği, birbirlerine saygıyla bakabildiği bir demokrasi şehri olma niteliğini güçlendirmek zorundayız’ dedim. Buna yalnız İstanbul’un, yalnız Türkiye’nin değil, Avrupa’nın, Ortadoğu’nun ve dünyanın ihtiyacı var. İstanbul, kendi kimliğini koruyarak, Avrupa Birliği ideal ve ilkeleriyle uyum içerisinde, bu ideal ve ilkeleri geliştirip zenginleştirme, yeni boyutlar katma perspektifine sahip bir kent haline gelmek zorundadır. Buna İstanbul kadar, Avrupa Birliği’nin de ihtiyacı var” dedi.
İstanbul’u yaşayanlar, yatırım yapanlar ve ziyaret edenleri için açık, hoşgörülü, özgür bir dünya metropolüne dönüştürmek için çalışacaklarının altını çizen İmamoğlu, beş yıllık süreçte yapmayı planladıkları icraatları ise “Bunlar 2024 yılına kadar olan beş yıllık iş hedeflerimizin en temel başlıkları” diyerek şöyle sıraladı:
İmamoğlu, “Bütün bu konularda uluslararası iş birliğine açık olacağız” dedi