İş'te Gündem

Erdoğan: Biraz ekonomi bilseler inşaat sektörünün ne kadar kritik bir konu olduğu anlayabilirlerdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada yeni anayasa çağrısı yaptı ve "Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Cumhur İttifakı'nın böyle bir sıkıntısı, derdi de yoktur." dedi.
Erdoğan: Biraz ekonomi bilseler inşaat sektörünün ne kadar kritik bir konu olduğu anlayabilirlerdi
Haberler / EKONOMİ
18 Eylül 2024 Çarşamba 16:01

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni'nde konuştu.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satırbaşları:

* Türkiye'nin en güçlü sektörleri arasında müteahhitlik geliyor. Dünyanın en büyük 225 teknik müşavirleri listesinde 8 firmamız bulunuyor. Firma sayısı itibarıyla Çin'den sonra ikinci sıradayız. Gelir sıralamasına göre ise ilk 8 ülkeden biriyiz. Ülkemizin büyüklüğüne uluslararası konumuna yarışır çizgide bizleri temsil eden sizlerle iftihar ediyoruz.

* Koronavirüs salgınıyla beraber global ekonomideki dengelerin hala yerli yerine oturmadığını görüyoruz. Enflasyonun biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor. Birçok bölgede yeni çatışmalarla karşılaşıyoruz. İsrail gerilimi tırmandırıyor.

* Tüm bunların ülkeleri korumacılığa ve yeni yatırımlar konusunda aşırı ihtiyatlı davranmaya ittiğinin farkındayız. Avrupa'daki birçok ülke büyüme oranlarını düşürmektedir.

Biraz ekonomi bilseler inşaat sektörünün ne kadar kritik bir konu olduğunu anlayabilirlerdi

* Bugüne kadar inşaat sektörünün gelişmesine yönelik her adımımız israf yaftası vuruldu. Müteahhitlik firmalarımızın yurt dışında yazdığı başarı görmezden gelindi. Her alanda yapılan devasa işlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kurulmadı. Biraz ekonomi bilseler inşaat sektörünün ne kadar kritik bir konu olduğunu anlayabilirlerdi. Sadece ülkemizde 6 milyon insan dolaylı ve doğrudan bu sektörden geçimini sağlıyor.

* 52 yıllık sürede firmalarımız 137 ülkede 515 milyar dolar değerinde 12 bin 777 proje üstlendi. 2012-2013-2021 yıllarında 30-32 milyarlık proje tutarlarıyla bu alanda rekor kırdık. 2000'li yılların başında ortalama proje bedeli ortalama 20 milyon dolar iken 2020 başında bu rakam 60 milyon dolar dolaylarına çıktı. Sektörün geleceğiyle ilgili tahminler bu noktada umutlarımızı artırıyor.

* Sizlerin başarısı ülkemizin başarısıdır. Yurt dışındaki başarılarınızla sadece ekonomimize değil, ülkemizin itibarına da katkı sağlıyorsunuz. Biz de her meselede sizlerin yanında olmaya gayret gösteriyoruz. Bundan sonra da sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz.

Türk dış politikası uzun yıllar içe dönük bir karaktere sahipti

* Son 22 yılda ekonomiden dış politikaya geniş yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık, atıyoruz. Türk dış politikası uzun yıllar içe dönük bir karaktere sahipti, içe kapanıklığın faturasını halen ödüyoruz. Risk almayalım, kimseyi ürkütmeyelim anlayışı kendi yakın coğrafyasını ilgilendiren meselelerde dahi Türkiye'yi uzun yıllar tribüne mahkum etti. 2002'den itibaren dış politikamızda köklü bir paradigma değişimine gittik. Komşularımızla ilişkilerimizi farklı mekanizmalarla güçlendirdik.

* Afrika açılımından Latin Amerika açılımına, yeniden Asya girişimine kadar yeni köprüler kurduk. Tüm bu açılımların meyvesini her alanda topladık.

* 2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı. Biz bunu 7 kat artışla 256 milyar dolara çıkardık. Öyle ki bugün Türk ürünlerinin girmediği ülke kalmadı. Turizmde 13 milyon turist sayısından 56,7 milyon turist rakamına ulaştık. Ekonomimiz %5,4 büyüdü. Milli gelirmiz tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon doları aştı. Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık.

2024 Türkiyesi'ni 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkum etmek ülkemize çok büyük haksızlık

* Dış politikada bu atılımları yaparken çok sık eleştrilere maruz kaldık. Eksen kayması tartışması bunlardan biriydi. 'Türkiye, Batı'dan uzaklaşıyor' iftirası bunlardan biriydi. 22 yıllık mücadele ve başarılarla dolu mücadelenin sonunda şu gerçeği çok iyi görüyoruz.  2024 Türkiyesini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkum etmek ülkemize yapılacak çok büyük bir haksızlıktır.

* Türkiye'nin dış politikada kendine yeni politikalar üretmesi övgüyle karşılanacak bir çabadır. "Türkiye'nin oralarda ne işi var" demek, küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır. Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz. Türkiye'yi bölgesel ve küresel ağırlık merkezi haline getirmek için her imkanı değerlendiriyoruz.

Süper zenginlerin en çok yaşadığı 20 şehir açıklandı : Listeye Türkiye'den sadece 1 şehir girebildi

Türkiye'nin ekseni de rotası da belli

* Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinin Asya, Pasifik ve Hint coğrafyasıyla işbirliğimizi güçlendirmemizden daha doğal bir şey olamaz. Türkiye'nin ekseni de rotası da bellidir. Türkiye olarak yüzümüz Batı'ya dönüktür ancak bu Doğu'yu ihmal edeceğimiz, Doğu'yla ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına gelmez. Siyah-beyaz bir dünyada artık yaşamıyoruz. Kazan kazan temelinde dengeli, karşılıklı saygıyı esas alan bir yaklaşımla işbirliğimizi tüm ülke ve aktörlerle geliştirmeyi arzu ediyoruz. Son 22 yılda bunu yaptık ve önemli başarılar elde ettik.

Yeni anayasa çağrısı

* Türkiye'nin ekonomide, küresel siyasette, hak ve özgürlüklerde hedefe ulaşabilmesi için yeni anayasa ihtiyacını sık sık dile getiriyoruz. Siviller eliyle yapılmış, tamamen sivil iradenin ürünü bir anayasa, 15 Temmuz gecesi göğsünü tanklara siper eden kahraman milletimize karşı borcumuzdur. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak milletimizi yeni, sivil ve kuışatıcı bir anayasayla buluşturma amacımızı ortaya koyduk.

* Demokratik siyasette düşüncenin ifade edilmesine elbette engel olunamaz. Şiddeti teşvik etmediği sürece katılmasak dahi farklı fikirlere müsamaha ile yaklaşmak zorundayız. Ancak maksimalist söylemler anayasa tartışmalarına katkı sunmak yerine ket vurur.

Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan bir tartışma yoktur

* Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Cumhur İttifakı'nın böyle bir sıkıntısı, derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki yaklaşımı, tutumu gayet açıktır. Biz mümkün olan en geniş toplumsal mutabakatla yeni anayasa sürecini yönetmek ve başarıyla neticelendirmek arzusundayız. Biz milletimizi darbe anayasasından kurtarmak ve milletimizin önünü açmak istiyoruz. 

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun sözleri tartışma yaratmıştı

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 12 Eylül’de katıldığı bir televizyon programında yeni anayasa tartışmalarını değerlendirirken, Anayasa’da değiştirilemez maddelerin olmaması gerektiğini savunarak, "Değiştirilemez maddelerin olması hukuk tekniği açısından da siyaseten de doğru değil. Bu gelecek nesillerin iradesine ipotek koymadır" demiş, bu sözler tepki çekmişti.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNDEM EKONOMİ İŞTEFİNANS BUSİNESSCLASS DÜNYA SPOR YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ İŞTEMAGAZİN OTOMOTİV LİFESTYLE
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 İş'te Gündem