Türkiye’deki yüksek enflasyon ve TL’deki değer kaybı, yatırımcıların güvenli yatırım aracı olarak gördükleri altına talebi artırdı. Seçimin getirdiği belirsizlikle birlikte talebin rekorlar kırdığı görülüyor.
Ocakta altın ithalatı 68 bin 330 kg ile kayıtların tutulmaya başlandığı 1995 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı.
Depremlerin ardındansa hükümet, altın ithalatını azaltmak için adım atmıştı.
Buna rağmen ithalat yüksek seviyede kalmaya devam ediyor. Borsa İstanbul verilerine göre altın ithalatı şubatta 57,5 ton oldu. Böylelikle yılın ilk iki ayındaki altın ithalatı 125 tonu geçti. 2022 yılının tamamında altın ithalatı 264 ton olarak açıklanmıştı. Artışın martta da sürdüğü belirtiliyor.
Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, altın ithalatında rekora neden olan bu talep artışının şirketlerden kaynaklandığını belirtti.
Yıldırım, şirketlerin seçim nedeniyle altın yerine döviz tuttuğunu yazdı: “Seçim yılı, seçim sonrası döviz likiditesinin azalacağı ve kambiyo kısıtlamalarının gündeme gelebileceği korkusuyla bazı şirketler döviz yerine altın tutma eğilime geçmiş. Tabii bu durum bilançolarda gösterilir mi ya da nasıl muhasebeleştirilir, bakacağız.
‘Faizden başlayan dengesizlik, bir sürü davranış değişikliğine yol açıyor’
Ama gerçek durum bu ise başkanlık ve iktidar adaylarının, siyasi partilerin seçim sonrası ekonomi politikalarını netleştirmesi, beklentileri ve seçim sürecini yönetmek açısından isabetli olur. İş dönüp dolaşıp en başta faizin piyasa şartlarında değil kamunun gücüyle suni bir dengede tutulmasına, cumhuriyet tarihinin en derin negatif faiz uygulamasına geliyor. Faizden başlayan dengesizlik döviz kuruna, altın ithalatına ve dış denge bozulmasına, şirketler bilançolarına, likiditeyi tutma araçlarına kadar bir sürü davranış değişikliğine yol açıyor.”
GÜNDEM
Sayfa başına git
